25 Şubat 2013 Pazartesi

Kaygan Tanrı Kairos


İçinde olduğumuz zaman olan kronolojik zamana ilişkin temsilimiz bizi kendimizden ayırıp kendi kendimizin aciz seyircilerine dönüştürür – geriye hiç kalmamacasına uçup giden zamanın, sürekli kendini ıskalayan seyircilerine. 

Zaman temsillerimizi kavrayıp ele geçirdiğimiz işlemsel bir zaman olan Mesih zamanı ise kendimiz olduğumuz zamandır ve tam da bu nedenle sahip olduğumuz yegane gerçek zamandır.

Kairos nedir derseniz? Yolda giderken etrafınıza bakın; başı, sırtı, bacakları dahil olmak üzere tüm arkası traşlı, yapış yapış elinizi uzattığınız anda kaçmaya meyilli tüm gerçekdışılık zeus’un en genç oğlu Kairos’tur; yani "fırsatlar tanrısı."

Kairos bir Mesih değildir, kronolojik zamana karşıttır, fakat ona dışsal değildir. Tüm kaçan fırsatları, bu anlamda Kairos’u hala ilginç kılan şey ise zamanın son bulduğu kıyametvari gün değil, “zaman ile zamanın arasında kalan zamandır.”


The Ropes - Hey Faggot

11 Şubat 2013 Pazartesi

Dissosiyatif Füg


Gösteri, sürekli bir afyon savaşıdır; malları metalar ile, kendi yasalarına göre sürekli büyüyen ayakta kalma mücadelesini tatmin ile özdeşleştirmeyi insanlara kabul ettirmeyi hedefler.

Bir meta değeri ifade eden herkes ise kendi kullanım değerinin düşme eğilimine tanıklık ediyor.Yaşamın genel geçer hakikatleri ile kozmik olarak çarpıştırılmış suje figür yani "bokun altında kalan insan", ayakta kalma mücadelesinin aldatıcı zenginliğine hapsolduğu ölçüde yok olmalıdır.

Gösteri paranın öteki yüzüdür


Yaşamın sahte kullanımı ile yer değiştiren insan aslında toplumsal emeğin yoğunluk biçimi sayesinde görünürlük kazanır.Ama unutulmamalıdır ki; toplumun aslında bütün yayılma alanı sermayenin portresidir.

Sınıf mücadelesi ile kendi çarpık varoluşunu ortaya koymaya çabalayan öznenin o kutsal varoluşu,  tarihin iktisadi temeli gibi beylik konumlarda değil, kendi mastürbasyon gösterisini hayranlıkla seyrettiği o aynada gerçeklik kazanır.

Artık günlük&anlık tüketim sayesinde mutlu bir şekilde birleşmiş toplum imajında, gerçek bölünmeye ancak bir sonraki tüketim başarısızlığına kadar ara verilmiştir.

Belki üretimin sefilliği hayal gücümüzü almış, mutlak olan her şey ise tarihselleşmiştir. Ancak bu füg özgürlüksüzlüğümüzün yaratıcısıdır. Bundan sonra bize kalan ve yapılası tek şey, kendi otopsimizi izlemenin tadını çıkarmak. Geçmiş olsun...



Nick Cave And The Bad Seeds - Higgs Boson Blues 

Goldfrapp - Eat yourself