17 Temmuz 2013 Çarşamba

Düzüş-Ye-mek

"Aslında, düzüşmenin verdiği tat, yemek yemenin verdiği tattan daha çok değildir. Düzüşme konusunda olduğu gibi, yemek yeme konusunda da yasaklar olsaydı, bütün bir ideoloji, şövalyelik töreleri olan bir yemek yeme tutkusu ortaya çıkardı. Sözünü ettikleri bu esriklik-düzüşme anındaki görme, düş görme-bir muşmulayı bağdan yeni koparılmış buğulu bir üzüm tanesini dişlemenin verdiği tattan daha üstün değildir." [c.a]

Hayat, kader ve kırgınlıkların birlikte var olduğu, teması cinsellik olan bir operaya benzer.
Bu opera içinde, kavramları birbirinden ayırmamız gerektiği bizlere öğretilmiş, cinsiyetsiz bir cadı tarafından yaratılmış olabiliriz.

Her gece bir bisikletle yatağa girmenin, bir insanla beraber yatağa girmekle aynı şeye dönüşeceğini gören her insan bilir ki; olgular yani tat, şehvetle değil, kendisine dönüşerek doğurganlığa ket vurur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder