Anthony Burgess, bir arkadaşının “bacaklardan ibaret,
göğüssüz ideal bir mankenle” olan randevusundan bahsederken,
“bir bisikletle
yatağa girmekten farksızdı.” der.
YAŞAMIN ve İKTİDARIN -ruhsuz ve psikolojik- bir yoksunluk içerisinde bilinçlere zorla
uygulattığı
"kimyevi" hatta "cerrahi" manüpülasyonlar,
her gün biraz daha mide
bulandırıcı bir girdabın içerisine bizi çekmektedir.
Sonuç; aynı ölüye benzeyen,
BUZ GİBİ ve SAHTE görünen "bir bisikletle yatağa girmenin" hazzına
dönmüştür. Bu sefer sadece "geçmiş olsun" demeden önce,
"Merhametsiz ışık altında sağlıklı dişlerinizi gösterin."
Çünkü hastalığın düğüm noktası, dünyanın ve bu dünyanın yapaylığının birbiriyle çatışan birliğinde bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder