“Kendinizi bize tümüyle açmalısınız.”
Gerçek anlamda histeri yok artık, projektif paranoya yok. Yalnızca şizofrene özgü bir dehşet durumu var: Kurban!! Her şeye çok fazla yakınlık; hiçbir direniş olmadan, hiçbir kişisel koruma halesi olmadan, artık onu koruyacak kendi bedeni bile olmadan temas eden, kuşatan ve nüfuz eden her şeyle kirli, gelişigüzel ilişki…Şizofren her sahneden yoksun, kendisine rağmen her şeye açık, olabilecek en büyük kafa karışıklığı içinde.
Şenliğin hazzını arayan şizofren ruhlarımız için kurban etmenin ilkesi öldürmedir ve bu asla unutulmamalıdır. Kurban etme bir nesnenin gerçek bağlarını yok eder. Kurban edici ise şeyler dünyasından kopmak için kurban etmeye gereksinimi vardır. Kurban etmenin şizofrenik (çocuksu) bilinçaltı o kadar uzağa gider ki ölüme götürme burada sefil bir biçimde bir şey konumuna indirgenmiş olan hayvana yapılan hareketin bir onarılması olarak ortaya çıkar.
Bataille’ın açtığı kurban çukurunun içine kafamızı sokabilirsek göreceğimiz şey; "tüketmenin üstünlüğünün hiçbir başka gücün üstünlüğüne karşı koyamaz" ilkesi olacaktır. Konu şenlik olunca ise ortaya bayram türküleri çıkar.
Afiyet olsun.
The Black Heart Procession - Last Chance
Misophone-Lost March For The Dead
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder