21 Ekim 2012 Pazar

The Cabinet of Dr. Caligari


Sinema ekranında, korunma nosyonuna ait bir şey varlığını sürdürüyorsa, demek ki, sinemanın işi gerçek olan’ladır. Sinemanın işi kameranın ağzından, bir şeyi, rüyadan ibaret olmayan bir şeyi kendi içine almaktadır. Pelikül uzun saydam bir bağırsaktır, hazmedilmiş bir gerçek’in dışkısal şerididir. Ekrana yansımasıyla belleği makaralarından boşaltan bir deneyin, bir karşılaşmanın, bir çarpışmanın, bir çeşit ölüm kalım savaşının izini, kaydını içinde saklar.

Öyleyse, sinema, bu anlamda, biri görünür biri de görünmez iki olay tipini kaydeder: “Yatay” diyebileceğimiz birincisi filmin temsil ettiği, izleyicinin gördüğü olaylar dizisidir. İkincisi, “dikey” olanı, sinema deneyiminin kendisidir, sinemanın ve gerçek’in karşılaşmasıdır.

“Gerçek Olan-Pascal Bonitzer”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder