19 Temmuz 2012 Perşembe

Bedenlere İnanır mısınız?


Kızım ölüme ilk defa bir buçuk yaşında rastladı.
Banyodaki bir böcek darbem üzerine hareketsiz kalınca.
Resimlerinden tanıyıp sevdiği büyük dedesinin mezarına çiçek, pasta ve portakal suyu götürmek istedi.
İki yaşında bir mezarlık önünden geçerken sevinç çığlığı atıp
"Mah-mut de-de bu-ğa-da!" "Mah-mut de-de bu-ğa-da!" diye neşeyle el çırptı.
Dört yaşında, Nazilerin Varşova'yı yerle bir edişini izlerken,
                     "Evleği öldüğüyoğlağ!" diye bağırdı dehşetle.
Çok kızdıran bir sevdiğine,
            "Öldüğüğüm seni sonra doktoğa gideğsin!" diye çifte tehdit savurdu.

Annesiyle bana
           "Yaşlanmayın!" diye yalvarmasını
           "Daha çoook var," diye karşıladık, tebessümle.
           "Hem bu doğal bir şey: İnsan doğar, büyür, yaşlanır, ölür."
Daldı, "Ben de ölücem," dedi yumuşacık.
     "Yavaş yavaş ölüyoğum ben de, diğ mi?" dedi gururla, büyüyor olmaktan memnun.

"tarık günersel"

Varını yoğunu sat, yoksullara dağıt.
Böylece göklerde varlığın olacaktır.


Friends Of Dean Martinez - Broken Bell

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder